Selam millet. Tekrar ben, yine ben, hep ben. Saatler sonra başka bir yorum ile geldim çünkü neden gelmeyeyim. Evet, bu iğrençti. Gece olduğunda böyle anlamsız bir insan haline geliyorum. Siz beni takmayın, sadece çok sevdiğim bir seriyi bitirdiğim için böyleyim. NEDEN SADECE ÜÇ KİTAPTI? AY NEDEN YANİ?! Ben Penryn'e ve Raffe'ye veda etmeye hiç hazır değildim. Bittiğini teşekkür yazısını görünce fark ettim zaten. *son söz olmasa da olurdu bu arada, keşke son bölümle bitirseydin be susan*
SÜPER YA BUNLAR! |
SERİNİN SONU HAKKINDA SPOILER VERECEĞİM!
İkinci kitap da Penryn ve Raffe yeniden karşılaşmışlardı. Raffe sonlara doğru yeniden kanatlarını almıştı Beliel'den. Şimdi onları dikecek bir doktora ihtiyacı var. Penryn'inin ise Paige'i az da olsa eski haline getirebilecek bir doktora ihtiyacı var. Meleklerin ve insanların savaşı da yaklaşıyor. Hangi tarafta olacaklar? *resmen arka kapak gibi konuştum, öyk bana*
Kitabın başlarında Penryn Raffe'nin kanatlarını dikebilir diye Alkatraz da olan Doktora gitmeyi teklif ediyor. Doktor da muhtemelen Direniş kampında. O yüzden birlikte oraya gitmeye karar veriyorlar. Bu arada başta birlikte aynı odada kalmaları falan MUHTEŞEMDİ! Birlikte olmayacaklarını, Raffe'nin bunu yapmayacağını biliyordum ama bir an için cidden birlikte olacaklar sandım. *o an kısa sürdü tabii, yazık bana* Yine de birbirlerine karşı koyamamalarına bayılıyorum!
MÜTHİŞ OLMUŞ BU! |
Birlikte kaldıkları sürede olan bir şeyler yüzünden Penryn Ürkünç Ayı ile Beliel'in anılarından birine gidiyor. Çukur da olan anılarından birine hem de. Onun eskiden Raffe'nin nöbetçilerinden biri olduğunu görüyoruz. AYH BELIEL BE! Ciddi ciddi o kadar da kötü değilmişsin sen. Sana nasıl üzüldüğümü, nasıl kalbimin parçalandığını anlatamam. Canım benim ya!
İşte daha sonra birlikte Direniş kampına gidiyorlar. Doktor'u buluyorlar bulmasına ama akrep melekler (onlara artık çekirge diyorlar) tarafından sokulan insanlar onu dövüyor ve kolunu kırıyorlar. İyileşmesi de altı hafta falan süreceği için Raffe'nin kanatlarını dikecek başka birine ihtiyacı var. O aralarda hikayeye kült üyesi olan insanlar katılıyor. Kendilerini Paige'e kurban falan ediyorlar ama elbette ki Penryn buna izin vermiyor. Sonra birden karşımıza Josiah çıkıyor. Kendisini ilk kitap da görmüştük ama ben oralara girmeyeceğim, neyse işte Raffe'ye kanatlarını Laylah'ın dikebileceğini, başta yaptıkları için pişman olduğunu falan söylüyor. Raffe'nin de kanatlarını diktirmek için tek şansı bu...
O yüzden de Penryn ile dokunaklı bir veda gerçekleştiriyorlar ve Raffe kuş yuvasına gidiyor. TABİİ BEN O SAHNEDE DELİRDİM! YA ZATEN İKİNCİ KİTABIN YARISINDAN ÇOĞUNDA RAFFE YOKTU, BUNDA DA ÖYLE OLURSA PARÇALARIM KENDİMİ HAVASINA GİRDİM. Ama Allah dan Penryn kült üyeleri tarafından kaçırılıp kuş yuvasına götürüldü. Onun kaçırılmasına sevineceğim hiç aklıma gelmezdi...
İkinci kitabın yorumunda bahsetmiş miydim hatırlamıyorum ama Penryn bir meleği öldürmüştü. Bu yüzden de melekler onu öldürmek istiyorlar, başına da bir ödül koymuşlar. Kült üyeleri de bu yüzden onu kaçırıyorlar. Daha sonra onun kuş yuvasına götürülmesi, Uriel tarafından hiç de mahkeme olmayan bir şey düzenlenmesi ve ring gibi bir şeye çıkarılması ile devam ediyor. Beliel'i burada da görüyoruz, ayrıca ona kızamadığımı fark ettim.
VAAAY. |
Penryn için işlerin pek iyi gitmediği bir zaman oluyor BUM! Raffe tekrar baş melek kanatlarıyla ortaya çıkıyor. Uriel ve Raffe arasında kim haberci olacak kavgası olduğu için şafaktan sonra mı ne *tam hatırlamıyorum* kavga ederek haberciyi seçmeye karar veriyorlar. Uriel kendine yüz melek falan buluyor ama Raffe kendisi için ölüme gidecek pek melek bulamıyor. VE BUNDAN SONRA PENRYN'İN DAHİYANE FİKRİ İLE RAFFE'NİN ÇUKURA DÜŞEN NÖBETÇİLERİNİ KURTARMAK İÇİN ÇUKURA GİDİYORLAR. Teknik olarak sadece Raffe gidecekti ama Penryn de yanlışlıkla gitti.
Çukur cidden fena ürkütücü. O sahnelere gece okumam cidden iyi olmadı, Çukur Efendisi falan hiç hoşuma gitmedi yani. Ama nöbetçilere bayıldım! Hepsi o kadar tatlı ve komikti ki! Raffe ve Penryn ile birlikte olan sahnelerine çok güldüm. Keşke onları daha fazla okuyabilseydik, Susan çok acele ile yazmış gibi geldi bana. Neyse, nöbetçilerin kurtarılması falan derken tekrar dünyaya dönüyorlar. Raffe ve Penryn arasında geçen sahne çok çok çok güzeldi! Zaten o ikisinin olduğu sahneler her zaman güzel oluyor.
Bu arada seri boyunca beklenen melekler ve insanlar arasındaki destansı savaş sonunda gerçekleşiyor. Evet o sahneler çok güzeldi, altılar *bir çeşit canavar* da baya ürkütücü olmuşlar ama nedense bana biraz yavan geldi. İlk iki kitap da Susan cidden çok korkutmuştu beni ama bu kitap da önceki iki kitap da olduğu gibi korkutmadı. Evet ürktüğüm sahneler oldu ama o sahneler de çok üstün körü yazılmış gibiydi. AMA TABİİ Kİ HER ŞEYE RAĞMEN MÜTHİŞTİ! Savaş beklediğim gibi olmasa da çok güzeldi.
Raffe'nin Penryn için kanatlarından vazgeçmesi de çok güzeldi. Aslında durumu ilk idrak ettiğim de biraz göz yaşı döktüm. *sanki kendi kanatlarımı feda ettim, ne aptalım, ayh* BU SERİYE AİT HER ŞEY ÇOK GÜZEL! Aklıma geldikçe deliriyorum bu seri için. Okuduğum en en en güzel seriydi resmen! Ayh, tüm karakterleri, özellikle de Penryn ve Raffe'i çok özleyeceğim.
RAFFE VE PENRYN. O SON SAHNELERİ. RAFFE. PENRYN. RAFFE VE PENRYN.
Gerçekten harikaydı. Sürekli bunu söyleyip durduğumu biliyorum ama öyleydi. Okuyacağınız veya okuduğunuz en güzel melek serilerinden bir tanesi olduğuna eminim. Benim öyleydi yani. Aslında son söz de Raffe ve Penryn'in gelecekteki hallerini falan görmek isterdim, daha sonra onlara ne olduğunu çok merak ediyorum. Nöbetçilerin yanında bir nefilim muhabbeti falan açıldı, ben de bu yüzden Penryn ile ilgili bir şey çıkacak sandım ama öyle bir şey olmadı. *hafif hayal kırıklığı*
Umarım Susan yan seri falan yazar da az da olsa Penryn ve Raffe'i görürüz. AY HADİ İNŞALLAH. Son olarak Hülya Abla'ya beni bu seri ile tanıştırdığı için de çok teşekkür ediyorum. İlk iki kitabı bana okumam için o yollamıştı, son kitabı da e-book olarak okudum. *hülya abla harika bir insandır* Evet, her şey böyle sanırım. ONLARI ÇOK ÖZLEYECEĞİM! RAFFE CANIMIN İÇİSİN SEN BENİM! *ağlayarak uzaklaşır*
ALINTILAR ♛
"İstersen bana duygusal de ama senin tek parça halinde olman hoşuma gidiyor. Hem lezzetli etinle ilgilenebilecek tek kişi o değil."
Başımı hafifçe yana eğdim. "Lezzetli olduğumu da kim söyledi?"
"Şu eski lafı bilmez misin? Bir aptal kadar lezzetli derler."
"Bunu şimdi uydurdun."
"Hah. Bir melek sözü olmalı. Aptalları geceleri meydana gelen tehlikelere karşı uyarmak için söylenir."
"Şu anda gündüz."
"Ha, demek aptal olduğunu inkar etmiyorsun?"
(Penryn ve Raffe, sayfa 26)
"Bazen bize ne kadar minnettar kaldıklarını göstermek için kadınların yaptığı teklifleri geri çevirdiğimiz bile oluyor," dedi Dum yanımda yürürken.
"Bir kere," dedi Dee mütevazı bir tavırla.
"Peki ama bir kere olduysa bazen oluyor demektir," dedi Dum.
"Büyük annemizi andıran seksen yaşında bir kadın olması da önemli değil," dedi Dee.
"Bir kadın yaşında bakılmaksızın yine de bir kadındır. Bir teklif de tekliftir," dedi Dum başını bunları doğrular gibi sallayarak.
(Sayfa 111)
"İnsan olmak, uyum sağlamak veya görünüş olarak geri kalanımız gibi olmak demek değil. Kim olduğunla ve ne yapmayı isteyip istemediğinle ilgili."
(Penryn, sayfa 159)
Raffe yanıt vermeden önce biraz düşündü. "O, bir insan kızı. Benimle yolculuk ediyor. Ama benim insan kızım değil."
Ne biçim bir yanıttı bu?
"Ha, müsait yani?" dedi Howler. Raffe ona buz gibi bir bakış fırlattı.
"Artık hepimiz bekarız bildiğin gibi," dedi Hawk.
"Bizi aynı suçtan ötürü ikinci kez cezalandıramazlar," dedi Kasırga.
"Artık yarışta olmadığını da bildiğimize göre, komutan, senden sonra en fazla şansı olan kişi benim," dedi Howler.
"Yeter." Raffe'nin keyfi kaçmıştı. "Onun tipi değilsin." Nöbetçiler bilmiş bilmiş gülümsedi.
(Sayfa 242)
1 yorum:
Şimdi bayaaaaaa ileri bir tarihte yorum atmış olucam sanırım ama benim kafama takılan konu Raffe kanatlarını sonda feda ettiğinde bir nebze mutlu oldum yaşasın birlikte olacaklar başmelek kanatlarını bırakmaya değmez mi be aşk bu vs vs iyi de bu kız insan. Ölmeyecek mi 70-80 sene sonra-eceliyle olursa- Raffe pisi pisine başmelek olmayı bıraktı gibi geldi ay çok uzun yazdım.
Yorum Gönder