Selam canlarım. Bununla birlikte bugün tam üç yorum girdim ve sizin de fark edeceğiniz üzere kendimi aştım! Bunu da girdikten sonra gidip bir film izleyeceğim ve sonra bir tane daha izleyeceğim. Bu gece kitap okumayacağım çünkü OCAK AYINDA TAMI TAMINA ON ÜÇ KİTAP OKUDUM! On üç. 13. ON ÜÇ. Vay anasını! Önümüzdeki aylarda da böyle devam edersem (EDEMEDİ, SALAK) bu yılki hedefime ulaşırım. Ayh, hadi bakalım.
Üst üste yorum girdim ama üçü de sevmediğim kitaplara ait yorumlardı. Senli için de pek güzel şeyler söyleyemeyeceğim maalesef. Aslında bu kitabı sevmemem beni çok üzdü çünkü Merve ablanın diğer kitabı Şahmelek'i o kadar çok sevmiştim ki! Tabii bu iki yıl önce falandı ama olsun, baya sevmiştim. Ben bu kitabı da severim sanıyordum. Kitabı 2015 yılında almışım, çıktıktan bir iki ay falan sonra aldım diye hatırlıyorum ve iki yıl bekletmişim. Sizin de buradan anlayacağınız üzere çok zekiyim, harikayım, olağanüstü bir jöleyim ben.
 |
| Kapağı en çok beğendiğim şey! Enfes olmuş. |
Kitap hakkında spoiler vermek istemiyorum, zaten kısacık bir kitap (150 sayfacık). Kitap bizim için aslında bir defter, bir anı defteri (tabii son bölüm hariç). Ana karakterlerimiz Bahar ve Karan. Bahar Karan ile geçirdiği anıları, onunla birlikte olduğu önemli zamanları, ilişkilerini, onu nasıl sevdiğini ve nasıl karşılık alamadığını bir deftere yazıyor. Karan'lı anılar geçidi, senli anılar geçidi işte. Muhtemelen herkesin kafasında az çok bir şeyler oluşmuştur.
Kitabı aldığım anda okusaydım sevebilirdim. 'Kesin severdim ya harikaydı' falan diyemem ama bence o zaman okusaydım şimdi hissettiğim gibi hissetmezdim en azından. Senli hakkında ne düşündüğümü bile bilmiyorum aslında. Hoşuma giden bir kaç yer ve kitabın içinde geçen şarkılar olmasa okumaya dayanamazdım bile. Hissettirmek istediği duyguyu hissedemedim ve hiçbir yerinde ağlamadım. Beni bilirsiniz, duygusal bir jöleyimdir ama duygu hissedemedim işte.
Karakterler için de ne diyeceğimi bilemiyorum. Bahar'a üzüldüğüm yerler oldu ama o da bazı yerlerde hep yangına benzin ile gitti! Ah be kızım Bahar! Karan ise zaten ayrı bir alem. Çok yanlış şeyler de yaptı ama en son ki barınak sahnesinde ona da üzüldüm. Ve ikisinin ismi de çok güzel. ÇOK GÜ-ZEL. ehehe.
Bu tarz okumayı seven insanlar (aşk, aşk, aşk, daha çok aşk ve karşılıksız aşk) sevebilirler belki. Zaten kitabın da çook seveni var. Çok da sevmeyeni var ama o ayrı bir konu, boş verin. Benim için hayal kırıklığı oldu, Şahmelek çok güzeldi, onu bayılarak okumuştum ve Senli için aynı şeyleri ya da benzer şeyleri hissedememek beni üzdü. TEKRAR SÖYLÜYORUM, BENİ ÇOK ÜZDÜ ama ben artık aşk romanlarından elimi ayağımı çekiyorum (bunu önceki yorumda da söylemiştim, olabilir yani nolmuş?) Pekala, başka söyleyecek bir şeyim yok. Adios 👅
ALINTILAR ♛
Parmak uçlarının dokunduğu tellerden çıkan büyülü melodiler karanlık odana bir ışık gibi dağılıyordu. Fakat dağıldığı yeri aydınlatmıyordu. Yalnızca benim pır pır eden kalbime dokunuyor ve geri kayboluyordu. Çünkü sen ışık değil, karanlıktın.
Her zaman siyah şeyler giymeyi severdin. Odan hep karanlıktı. Karanlıkta uyumayı tercih ederdin. Gece karası saçların vardı. Ve en kötüsü de seni sevmek karanlıktı. Aşkının görünmez elleri vardı ve her gün daha da çok sıkıyordu boğazımı. Boğuyordu beni, sen boğuyordun.
İsterse öldürsündü o eller beni yine de seni sevmekten vazgeçemiyordum ben. Senin karanlık bir de büyün vardı. İşte bu geri dönülmez aşkın sebebi bundandı.
(Sayfa 27)
Ben ne kadar da sen olmuştum öyle... İki ruhu bir arada yaşatmaya çalışıyordum. Fazlasıyla yorgun düşüp ara sıra kırılıyor olmam bundan dolayıydı sanırım.
(Sayfa 55)
Yıkılmışlık ve aitlik hissini aynı anda hissedebilir miydin? İkisi birbirinden bağımsız sözcüklerdi ve benim ruhumda birleşmek istemişlerdi. Bu izni ve isteği onlara sen vermiştin.
(Sayfa 87)
PUANIM ♛
3 YILDIZ: Bitirmek için kendimi öldürdüm ama idare edeceğiz artık ne yapalım?
.jpg)
0 yorum:
Yorum Gönder