Herkese aşırı şirin ve komik bir kitabın yorumundan merhaba! Umarım ki, sizin tatiliniz de bu kitap kadar güzel geçiyordur! Yani benimki biraz da olsa öyle geçiyor. Tatilin bitmesine de az kaldı zaten, bu gerçek aklıma geldikçe deli oluyorum. Bak yine başıma ağrı girdi, ay yarabbim ay. Neyse, ben kitabın yorumuna geçeyim. Yine saptım gidiyorum konudan.
Willoughby Ailesi, çok eski moda olan bir ailenin hayatını konu alıyor. Bay ve Bayan Willoughby, dört çocuklarını da hiç ama hiç sevmiyorlar. En büyük çocukları Timothy (kısaca Tim), ortanca ikizler Barnaby A ve Barnaby B (kısaca A ve B), en küçük kızları da Jane oluyor. Çocuklar da haklı olarak anne ve babalarını hiç sevmiyorlar. Yani ebeveynleri sürekli onları unutuyor ve keşke hiç olmasaydılar diye düşünüyorlar. Baya komik yani, beni çok güldürdü.
Çok şirinleer. |
Kitabın içinde, her bölümün başında yazarın kendi çizdiği çizimler de var. Onlar zaten başlı başına muhteşem! Gülmekten ölüyordum ya resmen. Dadıyı falan bıyıklı çizmiş, hele de ona çok güldüm. Çocukların yaptıkları planlar da süperdi, hepsi de fena zekiler. Tüm karakterler size keyifli anlar yaşatıyor. Okurken hikayenin içine giriyorsunuz ve bir iki saat aşırı komik sahnelere şahit oluyorsunuz. Her sayfayı gülerek okuyorsunuz ve bitince de baya üzülüyorsunuz. Yani ben üzüldüm, yazarın kalemi da çok akıcıydı. Keşke kitap biraz daha uzun olsaydı.
Böyle harika bir kitabı bana gönderdikleri için de Arkadaş Yayınları'na sonsuz teşekkürler. Çok tatlış olan yayınevinden, çok tatlış bir kitaptı. Bir iki tane de alıntı bırakacağım aşağıya.
ALINTILAR ♛
Anneleri, kaşlarını çatarak uzun holün sonundaki kapıyı açtı. Mutfaktan geliyordu. "Bu gürültü da neyin nesi?" diye sordu. "Köfte malzemelerini hatırlamaya çalışıyorum ve kafamdaki düşünceleri bile duyamıyorum."
"Ah, birisi kapının eşiğine maymun suratlı bir bebek bırakmış," dedi Tim ona.
"Tanrım, bir bebeğimiz eksikti!" dedi anneleri, bakmak için sepetin yanına gelerek. "Yaydığı his hiç de hoşuma gitmedi."
"Ben kalmasını istiyorum," dedi Jane cılız bir sesle. "Bence çok sevimli."
"Hiç de sevimli değil," dedi Barnaby A bebeğe bakarak.
"Hem de hiç," diye onayladı Barnaby B.
"Lüleleri var," dedi Jane eliyle göstererek.
(Sayfa 16-17)
"Zalim mi?" diye sordu Barnaby A.
"Hayır."
"Kederli mi?" diye sordu Barnaby B.
"Hayır."
"Ne o zaman?" diye sordu Jane.
"Mendebur," dedi Tim. "O mendebur bir dadı."
(Sayfa 41-42)
"Öldüklerine tamamen emin olduğumuzda bütün kıyafetlerini satabiliriz," diye konuyu karara bağladı Tim.
"Ah," dedi Jane, yalvaran bir sesle, "haydi, bir helikopter-volkan faciasına kurban gitmeleri için dua edelim!"
Hepsi derin bir nefes aldı, gözlerini kapattı ve tüm kalpleriyle bunun için dua etti. Sonra dadı yeni pişmiş kurabiyeleri fırından çıkardı, beş bardağa süt doldurdu ve çocuklarla masaya oturdu.
(Sayfa 80)
PUANIM ♛
5 YILDIZ: Satırlarına aşık oldum! Hadi gidip evlenelim, tatlım!
2 yorum:
"... O her türlü silahtan nefret eder."
"Evet. Annemin örgü şişlerinden bile şüpheleniyor," dedi Barnaby B.
"Savaşların hakaretlerle, alaylarla ve ahlaksız dedikodularla yapılması gerektiğini düşünüyor."
Bu da benim çok hoşlaştığım bir alıntı diyelim o zaman :)
Aa evet, bu da çok güzelmiş :)
Yorum Gönder