Herkese mutlu bir merhaba arkadaşlar! Umarım herkesin günü ve bitmesine az kalan tatili de güzel geçiyordur. Ay ciddi ciddi tatil bitecek ya, saçma olan okul da açılacak. Ne kadar da hazin bir olay, değil mi? Rezalet, resmen rezalet. Neyse neyse, konuya gireceğim ben. Muhteşem bir kitap bitirdim ve hakkında neler söyleyeceğimi tam olarak bilmiyorum. O yüzden kısa bir yazı olacak.
Bir Adam Yaratmak, benim okuduğum ilk Necip Fazıl kitabıydı. Bu benim ayıbım, biliyorum çünkü daha önce hiç Necip Fazıl okumamıştım. Kitaba başlamadan önce inşallah Necip Fazıl'ın kalemi çok ağır değildir falan dedim. Zaten bana çok da ağır gelmedi, tabii eski kelimeler vardı ama çoğunu anladım. Anlamadıklarıma da telefondan falan baktım zaten.
Kitap gerçekten bir şaheserdi. Allah'ım o kadar güzeldi ki, tekrar tekrar okumak istiyorum. Hiç bıkmam yani. Yirmi kez oku, otuz kez oku falan asla bıkamazsın bu kitaptan. Piyes şeklinde yazılmıştı ve 160 sayfalık bir şeydi. Çabucak bitti zaten, hemen kendini okutuyor ve arkadaşlar lütfen bu kitabı hala okumayan varsa hemen alsın ve okusun. Benim gibi alıp aylar boyunca kitaplığında bekletenler varsa da hemen başlasınlar.
Dediğim gibi kitap Piyes şeklinde yazılmıştı, konusundan da biracık bahsedeceğim. Kitap da Husrev adında bir adam var ve Husrev bir oyun yazıyor. Oyunun adı Ölüm Korkusu. Oyunun içinde bir adam yaratıyor ve bir süre sonra yarattığı adam kendisi oluyor. Konusu ve olayların işlenişi öyle harikaydı ki... Aşık oldum resmen.
Hele de Husrev'in iç dünyası ve kendisini anlatmaya çalışması muh-te-şem-di. Adamın her cümlesi o kadar güzeldi kii! Ay sürekli güzel, muhteşem falan diyorum ama başka bir şekilde nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Konuyu tamamen anlatmak istemiyorum, bu yüzden lütfen alın ve bu harika eseri okuyun.
ALINTILAR ♛
- Bana düşman gibi bakıyorsunuz.
- Muhakkak ki düşmanınızım.
- Kimse bana kendim kadar düşman değil!
(Husrev ve Zeynep, sayfa 36)
- Ne insanlar var bu dünyada! Nasıl elleri gider, nasıl dilleri varır?
- Menfaatinden başka bir şey düşünen var mı?
(Ulviye ve Nevzat, sayfa 60)
- Husrev! Seni böyle gördükçe parça parça oluyorum. Ne yapabilirim senin için?
- Elinden gelirse beni bu insanlardan kurtar.
(Mansur ve Husrev, sayfa 71)
- Osman!
- Efendim, beyim!
- Allah var mı?
- Elbette var, elbette var.
- Ne biliyorsun?
- Bilmez miyim? Biliyorum.
- Göster öyleyse!
- Gösteremem. Fakat var.
- Osman! Ben de gösteremem. Fakat bence de var. Sorsana niçin diye?
- Niçin efendim?
- Görünmediği için. Görünen şeylerde olmadığı için.
(Husrev ve Osman, sayfa 109)
PUANIM ♛
5 YILDIZ: Satırlarına aşık oldum! Hadi gidip evlenelim, tatlım!
2 yorum:
Hemen almalıyımmmmmmm. *.*
Al hemen aşkım, sen de bayılacaksın bu kitaba ❤
Yorum Gönder