Bir Kraliçe, istediği kitaplara sahip olmak için çok kötü şeyler yapar...


22.2.15

"Tersyüz - Amy Harmon" Kitap Yorumu ♛



    Mükemmel bir kitabın yorumundan hepinize merhaba! Muhtemelen bu merhabadan da kitabın ne kadar harika-muhteşem-olağanüstü-mükemmel olduğu anlaşılıyordur. Doğruyu söylemek gerekirse kitabı ne zaman bitirdiği anlayamadım bile. O kadar muhteşemdi yani. Almak için, içinde bir tereddüt olan varsa bir saniye daha düşünmesin lütfen. Gidip hemen alsın, hemen!

    Kitap, ciddi ciddi modern çağın Güzel ve Çirkin' i yahu. Bu kadar mı güzel karakterler olur? Bu kadar mı çok ağlatır beni. Yıldız Tozu'ndan beri hiç bu kadar ağlamamıştım. Kitap sıradan bir şekilde başlıyor aslında. Ambrose Young okulun en havalı çocuğu. Lisenin en iyi güreşen ve en güçlü sporcusu. Sert yüz hatları, keskin çenesi ve muhteşem gözleri ile resmen ulaşılmaz. Küçük sevimli kırmızı kafa Fern Taylor da ona on yaşından beri aşık. Aşık olduğu an da fena sevimli zaten.


Kapak sizce de çok güzel değil mi? 
    Neyse, daha sonra Fern bebeğimin arkadaşı Rita, ah güzel Rita, Ambrose için saçma bir mektup yazıyor. Fern kızımız da bu çocuksu mektubu pek beğenmiyor tabii. Rita da ondan yardım istiyor, sonuçta zeki olan Fern değil mi? Ayy, böylece Rita'nın ağzından ona mektuplar yazıyor, Ambrose da cevap veriyor. Birbirlerini tanımaya başlıyorlar ama bu biraz kısa sürüyor çünkü Ambrose mektupları yazının Rita olmadığını öğrenince sinirleniyor. Upss, buralar biraz spoiler gibi sanki.

    Sonra, lise bitince yani Ambrose, Beans, Paulie, Grant ve Jesse savaşmak için orduya katılmaya karar veriyorlar. Of, duygusal sahneleri hatırladıkça kendimi tutamıyorum zaten. Savaş derken 11 Eylül 2001 zamanından bahsediyorum. İkiz kulelerin yok oluşu, Afganistan'ın işgali falan. Mezuniyetten sonra beş arkadaşın gitmesinden iki gün önce bir veda partisi yapıyorlar. Fern ve Bailey de geliyor. Bailey, ah Bailey. Onu hiç hatırlatmayın lütfen. Kendimi gerçekten tutamıyorum. Ne olduysa oluyor ve Fern ile Ambrose öpüşüyorlar. Çoooook tatlı sahneler bunlar, aşırı tatlı.

    Sonra beş arkadaşın Irak da olan birkaç sahnesini okuyoruz. Arka kapata zaten sadece birinin geri döndüğü yazıyor bu yüzden yaşanan olayları anlatmak istiyorum. Çocuklar tank ve birkaç kişi ile düşman bölgesinde çıktıkları devriye görevinde yere konulan bomba sonucunda havaya uçuyorlar. Beans, Paulie, Grant ve Jesse ölüyorlar. Ambrose da ağır yaralı olarak kurtuluyor. Tabii buna kurtulmak denirse, yüzünün daha doğrusu vücudunun sağ tarafına bir şarapnel parçası isabet ediyor. Ambrose sağ gözünü ve sağ kulağını kaybediyor. Yüzünde ve vücudunda kalıcı yaralar meydana geliyor. Aslında onun deyimiyle çirkinleşiyor. Ama ben onun her zaman çok yakışıklı olduğunu düşünüyorum. Yüzünün ne halde olduğu pek umurumda değil.

    Haliyle böyle bir durumda herkesin yapacağı gibi eve dönüyor. Ama kimseyi kabul etmiyor, evden çıkmıyor. Artık güreşmiyor. Sadece geceleri babasının pastanesinde çalışıyor. Ta ki bir gece Fern çalıştığı marketten eve bisikleti ile dönerken onu çarpana dek. İlginç bir karşılaşma oluyor tabii. Fern gözlüklerini çıkartmış, diş tellerini çıkarmış, saçlarını uzatmış, kısacası bir afet olmuş. Güzel ve Çirkin derken de bunu kast ediyordum işte.

Tabii ben ağlarken bu kadar güzel gözükmüyorum. 

    Sonra ne olduğunu anlatmayacağım, kitabı okuyanlar zaten biliyorlardır ama okumayanlar için her şey güzel bir sürpriz olsun. Bundan sonraki olayları okurken öğrensinler. Çok güzel şeyler oluyor zaten. Hem deli gibi güldüğüm hem de deli gibi ağladığım sayılı kitaplardan biri oldu Tersyüz. Çok güzeldi, aşırı güzeldi. Amy Harmon yazarcığımı da takip etme kararı aldım. Daha bir çok güzel kitabı varmış gibi görünüyor!






                                               ALINTILAR ♛




    "Keşke yaşam kitaplarımdakilere daha çok benzeseydi," diye söylendi Fern. "Kitaplardaki ana karakterler asla ölmezler. Eğer ölürlerse hikaye ya mahvolur ya da biter."
    Bailey, kalabalık koridorda kendine yol açarak ilerleyip en yakın çıkıştan bir kasım öğleden sonrasına çıkarken, "Herkes birileri için ana karakterdir," diye yorum yaptı. "Önemsiz bir karakter yoktur."

                (Fern ve Bailey, sayfa 34) 




    Herhangi biri olan herkes başarısız olduğu anda "hiç kimse" olur.
    Doğru olan yapıldığında gerçek, her zaman hayalden daha iyidir.

                (Ambrose, sayfa 46) 




    "Asla sevilmek istediğin biçimde sevilmeyeceğin gerçeğini kabullenmek zor."

                 (Bailey, sayfa 87) 




    Görünüşüm bir tesadüf mü, yoksa sadece kaderin bir cilvesi mi? 
    Beni böyle O yarattığına göre, nefret ettiğim şeyler için O'nu suçlamam uygun düşer mi? 
    Her aynaya baktığımda daha da kötüleşen kusurlar için, 
    İçimde fark ettiğim kötülük için, tiksinti ve korku için, 
    Bizi anlayamadığım bir neden yüzünden, kendi zevki için mi şekillendirir? 
    Hepimizin yüzünü Tanrı yarattıysa benimkini yaratırken kahkahalarla gülmüş müdür? 

                  (Fern, sayfa 91) 




    "Fern aptal değil," dedi Ambrose. Beans'in Fern'le alay etmesinden ne kadar rahatsız olduğuna kendi bile şaşırdı.
    "Tamaaammmmmm," dedi Beans kahkahalar atarak. "Sanki çok fark edermiş gibi."
    "Eder." Grant de fikrini söylemek zorunda hissetti kendini. "Sohbet edemeyeceği bir kızı kim ister?"
    "Ben." Beans kahkahalarla gülüyordu. "Konuşma, sadece soyun."
    Paulie içini çekerek, "Beans sen bir domuzsun," dedi. "Neyse ki hepimiz jambon seviyoruz."

                    (Sayfa 113) 




    "Hala yakışıklısın," dedi Fern alçak sesle, yüzü ona dönüktü. Ambrose kısa bir süre sessiz kaldı ama ne geri çekildi ne mızmızlandı ne de onun söylediğine karşı çıktı.
    Ambrose, "Bence bu benden ziyade senin güzelliğinin yansıması," dedi sonunda.

                    (Fern ve Ambrose, sayfa 229) 




    Eğer acıyı yaşamazsa ellerinden kayıp gitmesin diye iki eliyle sımsıkı tuttuğu mutluluğu tekrar hissetme umudunun değerini bilmezdi.

                      (Sayfa 317) 






                                                                             

                                                PUANIM ♛


        5 YILDIZ:   Satırlarına aşık oldum! Hadi gidip evlenelim, tatlım!









0 yorum:

Yorum Gönder