Bir Kraliçe, istediği kitaplara sahip olmak için çok kötü şeyler yapar...


25.8.16

"Kırık Dökük - Dawn Barker" Kitap Yorumu ♛



    Selam dünyalılar. Hah, artık yazıların başında bunu söylemeye karar verdim. Üzerinde çok düşünmedim ama beni kısa bir süre *sonsuza kadar sonsuza kadar * idare eder diye tahmin ediyorum. SAÇMA GİRİŞ KONUŞMALARINDAN KURTULDUNUZ! Sanırım yani, muhtemelen kurtuldunuz ama bazen o saçmalıkları tekrar yapabilirim. Ayh neyse, uzun süredir girmem gereken ama hep ertelediğim bir yazı ile yine buradayım işte. Daha girmem gereken on yorumdan fazla yazı var. Lütfen biri beni hızlıca öldürsün.

    Kitabı çıktıktan kısa bir süre sonra kapağını çok beğendiğim için almıştım. Teknik olarak ocak ayından beri benimle ve ben sanırım mayıs ayında okumuştum. Yaşlı beynim pek net hatırlamıyor ama kapağı ÇOK GÜZEL yaa. Kitap hakkında tek bir yorum bile okumamıştım alırken ve ne hakkında olduğunu bile bilmiyordum ama dediğim gibi, KAPAK ÇOK GÜZEL. Ayrıca kapağın üstündeki 'En mükemmel aile bile parçalara ayrılabilir.' yazısı da çok hoş. Bunlar beni ilk anda kitaba çeken şeylerdi ve şimdi biraz ciddi olduğum kısıma gelip size kitabın konusundan falan bahsetmem lazım. Ayrıca orijinal kapak da bence iğrenç ve basit. Onu kullanmadıkları için mutlu hissediyorum. Mutlu sana geliyorum mutlu.
Canım müthiş kapak. 

    Kırık Dökük bir psikoloji gerilim kitabı. Tony ve Anna adında evli bir çift var ve Anna bir bebeklerinin olmasını çok istiyor. Uzun bir uğraştan sonra bir bebekleri de oluyor zaten ama hiçbir şey beklenildiği gibi gitmiyor. Anna bebek ile başa çıkamıyor ve Tony de çok endişeli çünkü Anna'nın davranışları gerçekten çok tuhaf. Bir an ağlarken sonraki anda çok neşeli oluyor ama anneliğin beklediği gibi gitmediği çok açık. CİDDEN ÇOK AÇIK ama Tony işi ile meşgul ve bir süre sonra ciddi bir sorun olmadığını düşünüyor. Anna ve bebekleri Jack kaybolana kadar böyle düşünüyordu yani. Bunlar spoiler sayılmaz çünkü kapağın iç tarafında aynı şeyler yazıyor zaten.


    İlk sayfalarda kitabın içine tam olarak girememiştim ve neler olduğunu pek anlamıyordum. Sanırım ilk sayfalarda biraz aptal davrandım çünkü kafam başka bir şeylere takılıyordu ve ortada kayıp bir anne ve bebeği vardı. Ama sonra işler hiç hiç HİÇ beklediğim gibi gitmedi. Kitabın beni bu kadar etkileyeceğini hiç tahmin etmiyordum ve kitaptan ne beklemem gerektiğini de bilmiyordum ama bana verdiklerinden çok memnunum. Çünkü kitap gerçekten çok iyi bir psikolojik gerilim kitabı.


PEKALA MİLLET, BURASI SPOILER. 


    Kitabın başında kayıp bir anne ve bebeği vardı, yukarıda da söylediğim gibi ama daha sonra da bir ölüm oldu. Jack ölmüştü ve Anna da konuşmuyordu. Jack'i kimin öldürdüğü belli değildi ve bende biraz delirmek üzereydim çünkü bazı yerler cidden sürekli Anna'ı işaret ediyordu ve ben buna inanmak istemiyordum. Gerçekten doğum sonrası yaşanılan travmanın bu kadar büyük olabileceğini hiç tahmin etmezdim. Bir annenin bebeğini, kendi bebeği olarak kabul edememesi ve bu yüzden de acı çekmesini daha önce hiç okumamıştım. Benim için çok fena ilginç ve güzel bir kitap oldu Kırık Dökük.

    Yaşanılan olaylar yüzünden Anna'ya hiç kızamadığımı da söylemek isterim çünkü bazı yerleri onun gözünden de okuduk ve hissettikleri benim çok fena kalbimi kırdı. Anne olmak çok zor bir şey ya, bu konuda korkularım olduğunu hep hissediyordum ama şimdi emin oldum. Başka bir insanın sorumluluğunu üzerine almak başlı başına büyük bir olay zaten. O insanı sen yetiştiriyorsun ve her anında berabersin. Onu sen dünyaya getiriyorsun çok güzel tamam ama ya onu kendine ait hissedemezsen? Ya o senin bebeğin gibi gelmezse, kendini anne gibi göremezsen? Of be, bunlar fena şeyler. Cidden çok iyi bir psikolojik gerilim kitabı Kırık Dökük. Okuduğum için memnunum, ayrıca sanki hava hiç sıcak, bunaltıcı, iğrenç değilmiş gibi beni biraz da terletti. Gerilim okumak başlı başına ter dökmek demek ve bunun üzerine bir de psikoloji eklenince otuz beş kez duş almak istememe neden oldu.

TAMAM SPOILER BİTTİ, TAMAM TAMAM. 


    Kitabın içinde ki karakterler çok güzeldi. Hepsi yerli yerinde tepkiler verdi ve sanki hepsi de gerçek gibiydi. Gerçek hayattan karakterlerdi ya, bundan daha güzel ne olabilir oğlum?! (ıyh, oğlum kelimesini pek sevmem aslında ama bir süredir kullanıyorum oğlum ya). Özellikle Anna ve Tony çok gerçekti. Tony'in ne olursa olsun geri adam atmamasına memnun oldum aslında, bende yapamazdım bunu. Her şeyi hemen unutamaz sonuçta, o da Anna da. Hem hangisi için daha zor karar veremiyorum, ikisinin de yerinde olmak istemezdim. 

    Uzun süre üzerinde düşündüğüm bir kitap aslında Kırık Dökük. Bunu okuduktan sonra uzun süre cidden bir şey okuyamadım, vallahi bak. Elim başka kitaba gitmedi ve bende bazı sahneleri tekrar okuyup düşündüm. Anna için kahroldum, Tony için üzüldüm ve biraz da ağladığımı kabul ediyorum. Kitabın sonu baya açık uçlu bir şekilde bitti ve ben sonra neler olduğunu çok merak ediyorum. İkinci bir kitap muhtemelen gelmez ama Anna ve Tony'nin hayatında daha sonra neler oldu, onlar gerçek anlamda yaşamaya nasıl devam ettiler çok fena merak ediyorum. Ben ikisinden biri olsaydım muhtemelen kendimi keserdim. 

    Yazarın diğer kitabını da merak ediyorum. Farklı bir hikaye ama yine psikolojik gerilim tarzı bir şey gibi. Yabancı Yayınları umarım onu da çevirir. Hey ama çevirirse lütfen ona da müthiş bir kapak yapsınlar çünkü o kitabın da orijinal kapağı sıradan, basit ve iğrenç. BU ORİJİNAL KAPAKLARIN DERDİ NE BÖYLE?! 

    Her neyse, öhöm uzun paragrafın kısası, benim okumaktan memnun olduğum müthiş bir psikolojik gerilim kitabıydı. Bu yazıda çok fazla psikolojik gerilim demişim gibi hissediyorum. psikolojik gerilim. psikolojik. gerilim. PSİKOLOJİK. GERİLİM. Fark ettim ki millet, bu okumaktan çok fena hoşlandığım bir tür. Yavaş yavaş delirmek için sizde bu türden okuyabilirsiniz. Ha ha ha. 








                                ALINTILAR 



    Arabasına binip kapıları kilitledi, ne kadar uzağa giderse gitsin yaşamının bu gerçeğinden kaçamayacağını biliyordu. Mesafelerin yardımı dokunmazdı. Hiçbir şeyin faydası yoktu. 

                (Tony, sayfa 122) 




    Sürükleniyor, döndürülüyor gibiydi. Rachel, uçmadan önce balonun ipini yakalıyormuş gibi Anna'nın koluna elini koyarak onu yerinde tuttu. Kimsenin kendisini uçmaktan alıkoymasını istemiyordu Anna. 

                (Sayfa 221) 




    Anna gözünü tavana dikip seyre daldı. Wendy eğilip kızına sımsıkı sarıldı. Anna ufak bir çocuk gibi annesine yapışınca annesi onu kurtarmaya, kabustan uyandırmaya gelmiş gibi hissetti. Fakat annesinin işleri yoluna koyamayacak kadar zayıf olduğunu, her şeyin yoluna gireceğine dair söz verememesinden anlamıştı. 

                 (Sayfa 224) 




    "Bazen zihnimiz bizi korumak için ne yapması gerekiyorsa onu yapar." 

                  (Doktor Morgan, sayfa 258) 




    Aynanın köşesindeki çatlak alnının ortasına denk gelene ve yüz şeklini yamultana kadar başını oynattı. Çatlak gözlerine, dudaklarına, çenesine uzanıp sonra tekrar alnına yerleşene kadar başını hareket ettirdi. Bir yarık gibi: kırık ve dökük. 

                  (Anna, sayfa 361) 









                                                    PUANIM  


    4 YILDIZ:  İlişkimiz böyle güzel devam ediyorken neden bu kadar çabuk bittin ki?












4 yorum:

Unknown dedi ki...

Aslında çıkalı çok oldu ama benim son bir haftadır dikkatimi çekiyor. :D
Çok güzel yorumlamışsın, listeme ekledim bakalım ne zaman sıra gelecek :)

Arsel'in Okyanusu dedi ki...

Merhabalarr yorumunu okuyunca kitabı alıp okuyasım geldi doğrusu:) hemen gidip alacağımmm sevgiler
Benim yazılarıma da bakarsan sevinirim

Zeynep Dilara dedi ki...

Çok teşekkür ederim 🙏❤ kısa zamanda almalısın bence, umarım sende severek okursun ☺

Zeynep Dilara dedi ki...

Aiiy sana bu istediği verebildiysem ne mutlu bana, asıl benden sevgiler ❤ elbette bakarım ☺

Yorum Gönder