Selam olsun size şeker insanlar! Herkes nasıl, mutlu mu? Tabii okul zamanı mutlu olan insan biraz az oluyor ama ben yine de sormak istedim. Ben mutlu muyum bilmiyorum ama gerçekten çok yorgunum. Okul açılalı dört hafta oldu sanırım, bende ilk haftadan beri blog'a yazı giremedim. Niye giremedim, çünkü okul benim tüm zamanı aldı! Her şey onun suçu! Sizin de bildiğiniz üzere liseye de başladım. Arkadaş edindiğimi söyleyebilirim ama hala bir alışma süreci var bende. Şimdi diyorsunuz ki bir ay oldu resmen hala alışamadın mı? Yani ben böyleyim zor alışıyorum. Sorun bende oluyor çoğu zaman. Ah ben yok muyum ben.
SPOILER VAR! RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN! CIS CIS CIS!
Tumblr'dan alıntıdır! Çok hoşuma gitti benim! |
Konusunu zaten herkes az çok biliyordur ama ben yinede kısaca bahsedeceğim. Kitap da C adında bir karakter var. Kendisi kitabın adına yakışır bir şekilde aylak. Yusuf Atılgan da ondan sadece C olarak bahsediyor. Tam bir adı bile yok. C bir aylak olduğu için belirli bir işi yok. Sokaklarda yürüyor, ilginç sokak adları topluyor, bol bol kitap ve resim alıyor. Parası falan da var ama o bu monoton hayatı istemiyor. Aynı şekilde, alışılmış bir hayat yaşayan insanlara 'karşı' çıkıyor. Sürekli bir arayış içerisinde, daha doğrusu 'o'nu arıyor. Gerçek sevgiyi arıyor. C gerçekten ama gerçekten çok ilginç bir karakter. Mesela, herhangi bir pastanenin sürekli müşterisi olmaya dayanamıyor. Onların bir anlam kazanmasını, onlara alışmayı istemiyor. Sonra, istediği anda bir kadın ile birlikte olabiliyor, sokaktaki tanımadığı bir kadını öpebiliyor veya tramvayda rahatça bir kadına dokunabiliyor. (Kitapta dokunmak diye geçmiyor ama ben kibar bir kızım, o kelimeyi yazmayacağım).
Kitap başlarda biraz karışık ve bunaltıcı geliyor evet, insan anlamakta zorlanıyor. C tam olarak ne düşünüyor onu bile anlayamıyor insan. Yahu bu C ne arıyor diye kendimi paralayacaktım. Son sayfalara kadar zaten neyi aradığından bahsetmiyor ama biz bir arayış içerisinde olduğunu en başından itibaren biliyoruz. Yani ben biliyordum, anladım. (En azından zekiyim). Sonra araya, ilk olarak Ayşe giriyor. C onu gerçekten tüm kalbiyle seviyor ama aradığı insan Ayşe de değil. Zaten Ayşe olamazdı bana göre, çok uyumsuzlar bir kere. İkinci olarak da Güler giriyor ama o da aradığı insan değil. Güler de olamazdı çünkü Güler, C'ye katlanabilecek bir kız değil. Onun bu derinliğini kaldıramazdı bence. Ağır gelir Güler'e.
SON CÜMLEYİ OKUDUKTAN SONRA BEN RESMEN!! |
Çok mu konuştum ne! Çenem açılınca susmuyorum zaten, hep aynı şey. Ama ben Aylak Adam hakkında daha çok konuşabilirim. Üstünde saatlerce konuşulabilecek, düşünülebilecek bir kitap. Biraz daha büyüyünce tekrar okumayı düşünüyorum. İki üç kez falan okuyunca daha iyi anlaşılabilecek kitaplardan biri Aylak Adam. Herkese de tavsiyemdir bu arada. Biraz okuyup biraz düşünmek insana çok iyi geliyor. Yavaş yavaş okuyun ve bolca düşünün bu kitap hakkında.
ALINTILAR ♛
(Sayfa, 21)
"Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?"
(Sayfa, 39)
Günlerin adı, sürelerince yaşanılan olayların değerine göre değişebilir.
(Sayfa, 47)
İnsanlar girdikleri yerden bir iz bırakmadan çıkamazlardı.
(Sayfa, 92)
Hepimiz korkağız. Korktuğumuz için severiz; korktuğumuz için yaşarız; korku yüzünden öldürürüz.
(Sayfa, 100)
'Gözler konuşmaya başladığı zaman her şey susar,'
(Eluard, sayfa 112)
PUANIM ♛
5 YILDIZ: Satırlarına aşık oldum! Hadi gidip evlenelim, tatlım!
0 yorum:
Yorum Gönder