Bir Kraliçe, istediği kitaplara sahip olmak için çok kötü şeyler yapar...


20.9.15

"Mühür Bekçileri 11. Kitap Turu & Sınır - Beyza Alkoç" Kitap Yorumu ♛



    Selam şeker mi şeker insancıklar! (Allah'ım ben bu girişi de sevmedim, ne tarafa bayılsam). Umarım herkes süper bir şekilde iyidir! Bayram falan da yaklaşıyor zaten, onun telaşı var. Yani bizde öyle bir telaş yok aslında ama muhtemelen bazı kişilerde vardır. Neyse neyse, biz bekçiler olarak yeni bir tur daha bitirdik. (Teknik olarak çarşamba günü bitiyor ama bu küçük bir ayrıntı, önemsiz). Bu turumuzu da Yakamoz Kitap sponsorluğu ile yaptık. Gerçekten süper ötesi bir kitaptı! 

    Sınır, Wattpad ortamından çıkmış olan bir kitap. İş böyle olunca, herkes bir ön yargı ile yaklaşıyor kitaba. Ben de aynen öyle yaklaşmıştım çünkü Wattpad klişelerinden bıktım usandım! Yeter ayol! Hep aynı hikaye, hep aynı olaylar. Bayılacağım biraz daha onları okursam. Ama Sınır öyle klişe değildi. Elbette bir şeyleri tahmin ettim ama o kadar güzel bir hikayeydi ki... YA KEŞKE BİRAZ DAHA UZUN OLSAYDI! Ben şimdiden hem Nehir'i hem de Borayı çok özledim. 


    Bora Karahanlı sert, umursamaz, soğuk ve aşırı da çapkın bir iş adamı. Her istediğini elde etmeye alışmış, her istediği kadın ile birlikte olmaya da alışmış yürüyen bir ego kendisi. Nehir Erdem ise, geçirdiği kaza sonucunda sakat kalan, özgürlüğünü kaybetmiş bir kız. Sakat kalan derken, yani belinden aşağısını hissetmiyor ve tekerlekli sandalye ile yaşıyor. İkisi de birbirlerinden farklı gibi duruyorlar falan ama ortak yönleri de var yani. Mesela aynı telefon zil sesine sahipler. AY AKLIMA GELDİ, ÇOK ŞİRİNLER YA AŞIRI ŞİRİNLER! 

    Daha sonra Nehir, babasının iflas etmemesi için Bora ile evleniyor. O ikisi evlenince aileler ortak oluyor. Bu gayet sıradan, hatta gayet klişe bir konu biliyorum ama yazar bunu çok güzel işlemiş. İkisinin tanışması bundan daha farklı bir şekilde olamazdı! O zaman önemini kaybederdi. Zaten kitabın tek klişe yanı bu. DİĞER HER ŞEYİ MUHTEŞEM! 


  
   İşte bu şekilde tanışıyorlar. Kitap hakkında daha fazla bir şey anlatmayacağım, Gidip alın, okuyun ve aşık olun. Benim tek söyleyebileceğim bu. Yani o kadar muhteşemdi ki, hislerimi nasıl kelimelere dökeceğimi bilmiyorum. Nehir ve Bora arasında olan aşk ciddi anlamda harikaydı. Bora bir ara, çok kötü bir şey yaptı. Yani aslında olay tam olarak öyle değil ama hem beni, hem de Nehir'i çok üzdü. Hiçbir şekilde spoiler olmasın diye neler olduğunu anlatmayacağım. 

    Sonra o mavi kuş hikayesi var. Ben onu okuduğumda, Nehir olayı anlattığında çok fena üzülmüştüm. Bir süre kitabı kapatıp yana koydum ve ağlamamaya falan çalıştım hatta. Nehir'in kalbi o kadar güzel ki! O kızı sevmemek mümkün bile değil! Yani ben erkek olsam, öyle bir kızın beni sevmesi için her şeyi yapardım! Erkek olamayacağım için, şu durumda öyle bir arkadaş kazanmak için her şeyi yapardım. Şu an biraz saçmaladığımı fark ettim. Pardon, pardon. 



Ah, ah! Muhteşem Bora Karahanlı, Nehir'e ufaklık dediği zaman,
ben bu şekilde saçma tepkiler veriyordum. 



    
    Yazarın kalemi çok güzeldi! Ben onun Asansör hikayesini Wattpad de okumuştum. O kitap da aşırı komik ve güzeldi. Zaten Sınır da hem duygusal hem de komik. Çok komik hatta. Benim sırıtmaktan çenem ağrıyordu kitabı bitirdiğimde.

    Lafın kısası şu arkadaşlar; eğer bu kitabı kitapçıda görürseniz, hemen koşarak yanına gidiyorsunuz ve elinize alıp deli gibi kokluyorsunuz. Arka kapak yazısını okuyorsunuz, sonra kasaya gidip kitabın fiyatını ödüyorsunuz ve mutlu bir şekilde, Sınır ile birlikte eve dönüyorsunuz. Ne kadar da güzel, mutlu bir hikaye değil mi? HALA OKUMAYANLAR VARSA HEMEN GİDİP BU KİTABI ALSINLAR! BU BİR EMİRDİR! 

    Son olarak, kitap Bora Karahanlı kokuyordu! Ay koklarken ben bir süre bayılmışım, o kadar güzeldi yani! Bu kitabın her şeyi güzel demiştim, değil mi? Bu yüzden de Yakamoz Kitap'a sonsuz teşekkürler. 

   







                                             ALINTILAR ♛ 



    "Bugün banyo yaparken yanlışlıkla senin şampuanını kullanmışım," dedi Bora şampuanlara bakarken. "Bu yüzden sen de benim şampuanımı kullanmak zorundasın. Ödeşeceğiz." Artık her şeye razıydım. Bir an önce bitmesi için başımı salladım.
    "Olur." Siyah şişeli lüks şampuanını bana doğru sallayıp sırıtarak yaklaştı ve saçlarıma biraz şampuan sıktıktan sonra... Ne yapıyordu o öyle? Şampuan şişesini tamamen kafama boşalttı resmen.
    "Bora ne yapıyorsun? Bütün şişeyi sıktın kafama!" Tereddütle geri çekildi.
    "Senin saçların uzun diye çok sıkayım dedim. Az sıkmam mı gerekiyordu?" Gözlerimi devirdim elimi saçlarıma dokundurduğumda. Saçlarımda sudan çok şampuan var!
    "Yahu kendine ne kadar sıkıyorsan bana da o kadar sıkacaktın işte!"
    "Bir dahakine öyle yaparım, tamam mı?" Şaşkınlıkla baktım yüzüne gözlerimi kırpa kırpa.
    "Bir dahakine mi?" Saçlarımı köpürtmeye başladığında sorumu umursamıyor gibiydi.
    "Evet. Bir daha banyo yapmayı düşünmüyor musun? Bir tür banyo orucuna falan mı başlıyorsun yoksa? Ya da bu banyoyu hayatının zirvesi ilan edip zirvede bırakmak için bir daha yıkanmamayı mı planlıyorsun?"

                          (Sayfa, 83-84) 




    Koskoca Bora Karahanlı benim için markete gitmişti ve tam şu anda takım elbisesinin içinde dişleriyle ped paketini yırtıyordu.
    'Seksi...' diye düşündüm içimden dalga geçerek. Çok seksi...

                           (Sayfa, 134) 




    Yanlış bir şey yaparsan,
    Yanlış bir insanla konuşursan, 
    Bu yüzüğü parmağından çıkartırsan,
    Arkamdan iş çevirirsen,
    Ne yapacağımı biliyorum, 
    Yapacağım şey seni mahvedecek. 

    Bir Bora Karahanlı Şiiri 

                             (Sayfa, 176) 




    "Ne yapmaya çalıştığını anlıyorum. Devam etme." Kaşlarımı çattım gülmemeye çalışarak.
    "Ne?" dedim şaşkınlıkla, "Ne yapmaya çalışıyorsun?"
    "Ne yapmaya çalıştığını sen gayet iyi biliyorsun. Ben de gayet iyi biliyorum. Ve saat 4'e geliyor. Bu saatte sinirlerimi bozma. Olur mu? Sıkıntısız bir uyku istiyorum." Ceketini çıkarıp gömlek düğmelerini çözmeye başladığında kaşlarım çatılı izliyordum onu.
    Birincisi, planımı anlamış olmazdı. Anladıysa sinirleri bozuluyor olamazdı. Ben birinin planını anlasam, plan olarak yaptığı hiçbir şey sinirlerimi bozmazdı.
    İkincisi, neden burada soyunuyordu?
    "Sen... Yani bu odada ikimiz..." Gömleğini üstünden çıkarırken yüzüme baktı: "Bildiğin Türkçe kelimeleri mi sıralıyorsun?"

                              (Sayfa, 209) 










                                       PUANIM ♛ 



            5 YILDIZ:  Satırlarına aşık oldum! Hadi gidip evlenelim, tatlım!








0 yorum:

Yorum Gönder