Bir Kraliçe, istediği kitaplara sahip olmak için çok kötü şeyler yapar...


13.7.15

"Mühür Bekçileri 3. Kitap Turu & Hayallerimiz Sen ve Ben - Jennifer E. Smith" Kitap Yorumu ♛



    Herkesin kandili mübarek olsun arkadaşlar! Ramazan'ın da bitmesine çok az kaldı, bayram da geliyor. Şu sıralar çok yoğunum ya, içim bunaldı kız tavırları ile geziyorum. Hani öyle bir caps vardı ya, ona gönderme yaptım. Komik. Bakın aslında Tur çok güzel geçiyor, ama işte çok yoğun. Bende alışık değilim ya hani, sürekli kendi içimde bayılıp duruyorum. Bu da bizim 3. tur kitabımız! Tur biteli bir kaç gün oldu ama ben bir salak olduğum için yorumu anca giriyorum. Alkışlar salak ve rezil benim için lütfen. Şak şak şak şak. (Alkışlayan emoji).

    Novella Yayınları sponsorluğu ile yaptığımız Hayallerimiz Sen ve Ben muhteşem bir kitaptı. Tam çerezlik, eğlenceli, okurken insanın kalbini ısıtan bir kitap kendisi. Konusundan bahsedeceğim, spoiler verebilirim, bunu göze alarak okuyun.
Şu cümle kitapta otuz defa geçiyor. CİDDEN OTUZ DEFA. 


    Lucy ve Owen, New York da yaşayan iki genç. Lucy kız bu arada (ciddi misin nidaları) Owen da erkek yani (yemin et isyanları). Lucy gayet varlıklı bir aileden geliyor. Lüks bir apartmanın üst katında oturuyor. Owen da aynı apartmanda kapıcı dairesinde babası ile oturuyor. Şimdi böyle bahsedince Adını Feriha Koydum dizini hatırlatıyor sanki. Neyse, en azından aradaki fark Owen fakir olmalarından utanmıyor ve yalan söylemiyor. Ya ben bu diziyi neden kattıysam? Geçelim bunu.

    Bu ikilinin ilk tanışmaları asansör de oluyor. İkisi de tüm eyalette elektriklerin kesilmesi ile asansör de kalıveriyorlar. İşte o sırada da tanışıyorlar, kaynaşıyorlar ve eğlenmeye başlıyorlar. Asansör den kurtulunca bile dışarı çıkıp geziyorlar, yıldızları falan izliyorlar. Çok ama çok harika bir gece geçiriyorlar yani. Onları o sırada çok fena kıskanmıştım.

    Geçirdikleri tek bir geceden sonra çeşitli sebeplerden dolayı bir daha konuşamıyorlar. Lucy bir iki gün için Paris'e gidiyor mesela. Sonra o dönünce bir kez ayak üstü konuşuyorlar. O da pek uzun sürmüyor çünkü hem Lucy hem de Owen taşınıyor. Böylelikle yolları da tekrar ayrılmış oluyor. Ayh şu hayat, ne kadar da saçmasın! Ya da kader mi desek. Belki de sadece yazarı suçlamalıyız. Sinsice sırıtan emoji var şimdi burada.

    İşte bizimkilerin yolları da ayrılıyor. Bir süre boyunca Owen gittiği her yerden Lucy kızımıza kartpostal atıyor. Lucy de ona e-posta ile cevap veriyor. Bu böyle devam ediyor... Lakin Owen bir kız buluyor! Lucy de bir erkek! Ne kadar rezalet Allah'ım, dayanamıyorum bu ıstıraba. Biri Avrupa da, diğeri de Amerika da. En azından kalpleri bir diyordum ben bu sahneleri okurken. Durumlar bir süre böyle devam ediyor. Sonra ani bir gelişme ile Lucy ve Owen uzun bir süreden sonra San Francisco da buluşuyorlar. Bu sahneler çok güzeldi demek isterdim ama değildi. Hayatın acı gerçekleri bunlar. Bu ikisi buluşunca kavga ediyorlar ve birbirlerinin kalplerini kırıyorlar. Öküzler resmen.

En sevdiğim alıntı bu oldu. Ne tatlııı. 


    Uzun lafın kısası Lucy ve Owen birbirlerinden ayrı olarak bir çok yeri geziyorlar. Tekrar bir araya gelmeleri ancak kitabın sonunda oluyor ama her sahne okunmaya değerdi. Owen 17 yaşında, Lucy de 16 yaşında olduğu için kendimi onlara çok yakın hissettim. Mesela Lucy ağlayınca kitabın içine girip ona sarılmak istedim, Owen başka bir kızla buluşunca da yüzüne bir yumruk atmak istedim falan filan. Buna benzer şeyler yani.

   Yazarın dili çok akıcı ve gerçekçiydi. Tebrikler Jennifer, çok tatlı bir kitap yazmışsın. Senin diğer kitaplarını da okumak istiyorum. Kesin onlarda da hayatın içinden hikayeler vardır. Bu beni çok mutlu ediyor, gerçek hayatta da aşkı bula bilirmişiz gibi geliyor ama bulamayız. Açık ve net. Güzel aşklar her zaman ve sonsuza dek kitaplarda olur. (Allah'ım yıllar sonra bu lafımdan çok pişman olayım, karşıma beni aşka inandıracak yakışıklı ve kaslı bir çocuk çıksın. Tüm Kalbimle Amin.)

 
    Bize böyle harika bir kitapta sponsor olan Novella Yayınları'na sonsuz teşekkürler ve sevgiler. Çok tatlısınız, bekçiler olarak sizin büyük bir hayranınızız. Sevgiler.








                                                  ALINTILAR ♛



    "Kesinlikle," dedi. "Yapacak bir şey yok."
    "Kesinlikle hayır," dedi. "Her zaman yapacak bir şey vardır."
    "İyi," dedi. "Yapmayacak bir şey yok."
    Lucy uzunca bir bakış attı. "Ne söylediğin konusunda hiçbir fikrim yok."

                (Sayfa 22) 




    Belki birilerini hayatlarından çekip alabilir, onları tamamen farklı bir yerin ortasına bırakabilirsiniz ve o zaman tamamen farklı birileri gibi görünebilirler. Ama böyle bir durumda bile onlar aslında değişmezler, diye düşündü.

                 (Lucy, sayfa 172) 




    Bir sonraki hafta ne olacağını bilmezken bir sonraki yılın neleri kapsayabileceğini nasıl bilebilirdi?

                 (Owen, sayfa 221) 




    Ama tamamen yeni bir başlangıç diye bir şey yoktur. Yeni olan her şey eski olanın peşinden gelir ve her başlangıç bir şeyin sonuna mal olur.

                 (Sayfa 274) 









                                                          PUANIM  



     4 YILDIZ:  İlişkimiz böyle güzel devam ediyorken neden bu kadar çabuk bittin ki?

 










2 yorum:

Özgürlük Şarkısı dedi ki...

Lütfen sessizce sarılalım. Ve evde oturup görücülerimizi bekleyelim . ;)

Zeynep Dilara dedi ki...

Yapabileceğimiz tek şey bu zaten :D :)

Yorum Gönder