Bir Kraliçe, istediği kitaplara sahip olmak için çok kötü şeyler yapar...


31.1.15

"On Küçük Nefes - K. A. Tucker" Kitap Yorumu ♛



    Hepinize yağmurlu bir cumartesi gününden merhaba! Ankara bugün oldukça soğuk, muhtemelen birazdan da yağmur yapmaya başlayacak. Neyse aman, boş verelim şimdi bunları. Kitap birkaç dakika önce falan bitti, bende hemen yorumunu yapmak istedim. İlk olarak bu yorum ciddi bir şekilde spoiler içerir, benden söylemesi. 

    Kitap, Kacey ve kız kardeşi Livie'nin bir araba kazasında anne ve babasını, Kacey'nin erkek arkadaşı ve de en yakın arkadaşını kaybetmesinden dört yıl sonra başlıyor. Kacey o araba kazasında olduğu için çok kötü zamanlar geçirmiş. Mesela ölürken erkek arkadaşının elini tuttuğu ve sıcaklığının kaybolup, yavaş yavaş ölmesini hissettiği için kız kardeşinin eli dışında kimsenin elini tutamıyor. Gerçekten çok zor günler geçiriyor kız. Ama yine de kardeşi için güçlü kalmaya çalışıyor.

OHA. Bu fotoğraf tam da Kacey. 



    Kazadan sonra teyzesi ile kalıyorlar ama eniştesi Livie saldırdığı için oradan ayrılmak zorunda kalıyorlar. Bu yüzden yeni hayatlarına Miami de devam etmeye karar veriyorlar. Ucuz bir binada kendilerine bir daire kiralıyorlar. Kacey işe giriyor, Livie ise okuluna burada devam etmeye başlıyor. Daha sonra Kacey çamaşır odasında meşhur Trent Emerson ile tanışıyor. Çocuk acayip seksi tabii, aralarında hemen bir çekim oluyor. Ama Kacey kendini insanlardan uzak tuttuğu için ona pek yüz vermemeye çalışıyor. Sadece çalışıyor, bunu başardığı pek söylenemez. 





   Sonra yan dairedeki kadın ile tanışıyorlar. Nora. Yani Fırtına. Kadının adı Nora ama herkes Fırtına diyor. Bir de küçük kızı var. Mia. Kacey onlardan uzak durmaya çalıştıkça yakınlaşıyorlar. Fırtına da süper biri bu arada, bayıldım kendisine. 

    Fırtına bir Striptiz Bar da çalışıyor, arada bir sahnesi çıkıyor ama sadece dans edip geri iniyor. Zaten asıl işi de barmenlik gibi bir şey. Burada paraya para demediği için, Kacey'e de aynı barmenlik işini ayarlıyor. Tabii o da asla sahneye çıkmıyor. Striptiz Bar dediğime bakmayan, sahibi Cain süper bir insan, fena iyi. Güvenlik Nate ve Ben de harikalar. Dans eden kızlar bile çok iyiler. Kötü insanlar yok yani.

    Daha sonra Kacey'nin Trent'i kendinden uzak tutmaya çalışması giderek saçmalaşıyor. Pek de başaramıyor zaten. Trent ne kadar harika, cool, müthiş davransa da ben her zaman onda bir tuhaflık olduğunu biliyordum. Zaten arka kapak bile başlı başına bir SPOILER!!  Kitabın en önemli konusu, kabak gibi arka kapağa yazmak niye?! Neden her zaman en önemli olayları bilmek zorundayım ki ben. Off, Tatlı Sır da böyleydi. Hemen anlamıştım sırrın ne olduğunu. Bu kitapta da böyle oldu. Sürekli Kacey'i güldürmeye çalışması, yardım alması için ısrar etmesi. Hepsi kocaman kocaman SPOILER!! 


    Neyse, daha sonra barda, Trent çok yavaş bir şekilde Kacey'nin elini tutuyor. VE BAM! Kacey de onun elini tutuyor. Dalga geçtiğime bakmayın, yine sanırım en sevdiğim sahne orasıydı. Çünkü bunun hemen olacağını tahmin etmiyordum! 

    Zaman bu şekilde geçip gidiyor, tabii çok eğlenceli sahneler olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Sonra Trent bizim kızı onun gibi olan, yani sevdiklerini kaybetmiş insanlar bir araya gelip konuştuğu bir gruba götürüyor. Yani Post-Travmatik Stres Bozukluğu terapi seansı diyorlar. Kısaca PTSB. Kacey sinirleniyor haklı olarak. Birazcık araları açılıyor. Sonra hemen yeniden birleşiyorlar. Vıcık vıcık aşk. Iyyy. 

Tam bar sahnesi. Vooov.
    Sonra birlikte oluyorlar. Tanrım, ne kadar kibarım. Öhö öhö, neyse. Tabi ondan sonra Trent üç hafta ortadan kayboluyor. Sonra geliyor ve tekrar devam ediyorlar. Buralar yine de iyi sahneler. Sonra o hiç-kimsenin-bilemeyeceği-fena-önemli-gerçek açığa çıkıyor. Bile bile söylemiyorum ama zaten muhtemelen herkes ne olduğunu anlamıştır.  

    Bu kitaba kaç puan vereceğimi ciddi ciddi oturup düşündüm. Dört puan (veya yıldız, her ne haltsa) vermek istemedim. Bunun için çok iyiydi ama Beş puan içinde biraz yüksek gibi geldi. Hala emin değilim, ama kesin diğer kitapları da alırım. Ayyy, puan vermek ne zor iş! 






                                          ALINTILAR ♛ 



    "Peki, burada nasıl hayatta kalacağız?" 
    "İkimizin de günde on saat fahişelik yapması gerek. Maksimum." 
    "Kacey!" 

                     (Kacey ve Livie, sayfa 48) 




    Birden kendimi salak gibi hissettim ve yumuşak bir tekme savurdum. Kabul, o kadar da yumuşak değildi. Bacağım hızla Trent'in bacaklarının arasına indi ve Trent hafif bir inlemeyle geriye doğru sendeleyip iki büklüm oldu. Ellerini dizlerine dayayıp soluklanmaya çalıştı. 
    "Hani kum torbasını nasıl tutman gerektiğini biliyordun?" dedim yanından uzaklaşarak. Yanıt vermedi. Tereddütle elimi sırtına dayarken, dudağımı ısırdım. "İyi misin?" 
    "Kace! Senin gerçekten de apış aralarıyla ilgili bir sorunun var!" diye bağırdı Ben, ellerini ağzına dayayıp herkesin duyabilmesi için. 
    Yanaklarımın kızardığını hissederek, Ben'e öfkeli bir bakış fırlattım ve Trent'ten özür dilemeye koyuldum. "Kahretsin, özür dilerim. Omuzuna isabet ettireceğimi sanmıştım." 
    Trent iki büklüm halde, başını kaldırıp bana baktı. "Benimle ilgilenmiyorsan söylemen yeterli. Beni tüm kadınlar için işe yaramaz hale getirmene gerek yok." 

                      (Kacey ve Trent, sayfa 152) 




    Belime sarıldı. "O, salağın tek, Kacey." 
    "Aptal bir salak," dedim. 
    "Kocaman aptal bir salak," dedi. Küçükken, Livie'yle oynadığımız bir oyundu. Bu oyunu oynadığımızda annemizle babamızı çileden çıkarırdık. 
    "Kocaman aptal ve pis kokan bir salak." 
    "Kocaman aptal, pis kokan ve basurlu bir salak." 
    Alnıma vurdum. "Ah! Livie basur der ve bu oyunu kazanır." 

                      (Kacey ve Livie, sayfa 217) 




    "Sadece aptalca tek bir hata, bazen insanların hayatları boyunca unutamayacakları korkunç olaylara neden olur." 

                       (Dr. Stayner, sayfa 253) 




    "Umarım günün birinde bunu atlatabilirsin ve birisi seni güldürebilir. Çok güzel gülüyorsun, Kacey Cleary." 

                       (Trent, sayfa 264) 







                                            PUANIM 


         5 YILDIZ:   Satırlarına aşık oldum! Hadi gidip evlenelim, tatlım! 






















2 yorum:

Unknown dedi ki...

Canım benim yorumunu çok beğendim. Kitap gerçekten de güzele benziyor, ben de almayı düşünüyorum.

Zeynep Dilara dedi ki...

Güzelim, burada olmana çoook sevindim. Kitap ciddi ciddi fena güzel. Hemen okumalısın! ^_^

Yorum Gönder